Prof. Dr. Veysel Eroğlu Dünya çevre gününü kutladı ! – SİYASET
Bütün vatandaşlarımızın 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutluyorum.
Çevre mes’eleleri bütün insanlığın müşterek konusu olup çözümü uluslararası
iş birliğini gerektirmektedir.
Geleceğe bırakılan en güzel miras dengesi bozulmayan bir tabiattır ve onu korumak da hepimizin mesuliyetimizdedir.
En Çevreci Hükümet Bizim Hükümetlerimizdir…
Hükümetlerimiz döneminde son 18 yılda çevre alanında muazzam yatırımlar ve reformlar gerçekleştirdik. Çevrecilik lafla değil icraatla olunur. Bizim icraatlarımız bütün vatandaşlarımızın takdirini toplamıştır.
Özellikle 2007-2011 yılları arasında Çevre ve Orman Bakanı, 2011-2018 yılları arasında da Orman ve Su İşleri Bakanı olarak ve aynı zamanda bir çevre profesörü olmam münasebetiyle ülkemize çevre alanında muazzam yatırımlar gerçekleştirdik.
Çevre denildiğinde ilk akla gelen hususlardan biri hiç şüphesiz küresel ısınma ve iklim değişikliğidir. İklim değişikliği, günümüzde, bütün insanlığı etkileyen en önemli mes’elelerinden biri haline gelmiştir.
Küresel ısınmanın neticesinde ortaya çıkan iklim değişikliği ile bütün dünyada seller, fırtınalar, aşırı sıcak ve kurak dönemler görülmektedir.
İklim değişikliğinin birçok sebebi olmakla birlikte en temel sebep sera gazı etkisidir. Atmosferde biriken sera gazları, Dünyamızda sera etkisi yapmakta ve sıcaklığı yükseltmektedir.
Bu da küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Bu manada küresel sıcaklığın 2 oC’nin altında tutulması gerekmektedir. İklim değişikliği ile mücadele bütün Dünya’nın ortak mes’elesidir.
Ülkemiz iklim değişikliğini önemsemekte ve gereken bütün tedbirleri almaktadır.
Ülkemiz, iklim değişiklinin olumsuz etkilerine karşı en hassas bölgeler arasında bulunan Akdeniz Havzasında yer almaktadır. Fakat ülkemizin iklim değişikliğine etkisi çok azdır.
Türkiye İklim Değişikliği İle Mücadelede Muazzam Çalışmalar Yapmıştır…
Türkiye iklim değişikliği ile mücadelede üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiştir.
Ülkemiz,
- 24 Mayıs 2004 tarihinde BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine taraf olmuştur.
- 26 Ağustos 2009 tarihi itibari ile Kyoto Protokolü’ne resmen taraf olmuştur.
- 2009 yılında Kopenhag 15. Taraflar Konferansına katılmıştır.
- 2010 yılında Meksika Cancun’da özel şartlarımız kabul edilmiştir.
- Ülkemiz önceliklerini tanımlayan “Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi” oluşturulmuştur.
AB ülkelerinin dahi en son açabildikleri Çevre Faslını, ülkemiz ilk önce açmıştır. Türkiye, 21 Aralık 2009 tarihinde AB Çevre Faslını müzakerelere açmayı başarmıştır.
İklim değişikliği ile mücadelede en önemli faktör yutak alanların arttırılmasıdır. Özellikle ormanlar en önemli yutak alanlardır.
Ülkemiz Orman Varlığını Arttıran Nadir Ülkelerden Biridir…
Ülkemiz ormancılık alanında çok büyük faaliyetler gerçekleştirmiştir. Son 18 yılda yaptığımız muazzam ağaçlandırma ve ormancılık faaliyetleri neticesinde, Türkiye orman varlığını arttıran nadir ülkelerden biri olmuştur.
Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde başlatmış olduğumuz
Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği ile Türkiye, Dünya’ya örnek olacak ağaçlandırma faaliyetleri gerçekleştirmiştir.
2003 yılında ülkemizin orman alanı 20,8 milyon hektar iken günümüzde bu alan
22,6 milyon hektara yükseltilmiştir. Orman varlığımız 1,8 milyon hektar artmıştır.
Orman alanlarımız artarken aynı zamanda ormanlardaki ağaç servetimiz de artmıştır. 2002 yılında 1,2 milyar m3 olan ağaç servetimiz 1,6 milyar m3’e yükselmiştir.
Ülkemizin ormancılık alanında yaptığı başarılı çalışmalar neticesinde Birleşmiş Milletler Ormancılık Zirvesi İstanbul’da yapılmıştır.
Zirve BM Merkezi New York dışında ilk defa Türkiye’de yapılmıştır. 10. Ormancılık Zirvesi 08-19 Nisan 2013 tarihlerinde İstanbul’da başarıyla gerçekleştirilmiştir.
Erozyon kontrolü alanında da büyük bir hamle gerçekleştirdik. Erozyonla kaybettiğimiz toprak miktarını 500 milyon tondan 154 milyon tona indirilmiştir.
Türkiye’nin çölleşme ve erozyonla mücadeledeki başarısı Birleşmiş Milletlerin dikkatini çekmiş ve Birleşmiş Milletler 12. Taraflar toplantısı 12-23 Ekim 2015 tarihlerinde Ankara’da yapılmıştır. Ülkemiz 2 yıl dönem başkanlığını yürütmüştür.
4,5 Milyar Fidanı Toprakla Buluşturduk…
Ülkemiz son 18 yılda yaptığı ağaçlandırma çalışmaları toplumumuzda büyük ses getirmiş vatandaşlarımızda yediden yetmişe ağaç ve tabiat sevgisi yer etmiştir.
Son 18 yılda 4,5 milyar fidan toprakla buluşturduk. 4 milyarıncı fidan ise Sayın Cumhurbaşkanımızın video konferans programı ile katılımı ile zat-ı alilerinin adına Edirne’de dikilmiştir.
Son 18 yılda fidanlıklarımızda gerçekleştirdiğimiz dönüşüm ile kendi fidanımızı üretir hale geldik. 2002 yılından önceki 10 yılın fidan üretimine baktığımızda, yılda ortalama 75 milyon fidan üretiliyordu. Biz bu fidanlıkları daha iyi bir yönetim anlayışı ile tekrar ele aldık ve iktidarımız döneminde yılda ortalama 350 milyon fidan üretir hale getirdik.
Daha önce Orman Teşkilatını, sadece ormanlık alanlarda hizmet verirken, ülkemizin tamamına hizmet sunar hale getirdik. Sosyal ağaçlandırma projeleri ile hastane ve sağlık ocağı bahçeleri, okul bahçeleri, camii avlusu ve mezarlıklar ağaçlandırılmıştır. Takriben 21.000 km karayolu kenarını ağaçlandırdık.
Orman yangınlarıyla mücadele için en ileri teknolojiyi tesis ederek orman yangınlarına ilk müdahale süresini 40 dakikadan 15 dakikaya indirdik. Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede bölgemizde lider ülke olmuştur.
Korunan Alanlarımız 32 Milyon Dekara Yükseldi…
Ağaçlandırma faaliyetlerinin yanı sıra diğer yutak alanlarımızdan korunan alanlarımız da artmıştır. 175 olan korunan alan sayısı 598’e yükseltilmiştir. Alan olarak da 9,37 milyon dekardan 32 milyon dekara yükseltilmiştir.
Milli Park sayısı 33’ten 44’e, Tabiat Parkı sayısı 16’dan 249’a, Tabiat Anıtı sayısı 89’dan 114’e yükselmiştir.
Katı Atık ve Atıksu Yönetiminde Büyük Hamle Gerçekleştirdik…
Çevre ve Orman Bakanlığım döneminde 2008 yılında hazırladığımız “Atık Yönetimi Eylem Planını” başarıyla uyguladık. 2003 yılında sadece 15 olan katı atık bertaraf tesisi sayısını 2011 yılında 59’a yükselttik. Hizmet verilen nüfus 2003 yılında 23 milyon iken 2011 yılında 41 milyona nüfusa hizmet verilmeye başlanmıştı.
Tehlikeli atık bertarafında geri kazanıma öncelik verdik. 2003 yılında
80.000 ton/yıl geri kazanım yapılırken 2011 yılında 600.000 ton/yıla yükseltmiştik. Daha önce atık piller toplanmazken pek çok noktada atık pil toplama merkezleri ile bu atıklar toplanmaya başlanmıştır.
Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde başlayan Sıfır Atık Projesi hayata geçirildi ve Dünya’ya örnek oldu.
Belediyelerin atıksu arıtımı tesislerinin ülke ihtiyaçlarına uygun önceliklerde yapılmasını sağlamak için “Atıksu Arıtımı Eylem Planını” hazırlamıştık.
2008 – 2012 yıllarını kapsayan eylem planı başarıyla uygulanmıştır.
2003 yılında atıksu arıtma tesisi ile hizmet edilen belediye nüfus oranı %36 iken 2011 yılında %73’e yükseltilmiştir. Hizmet edilen belediye sayısı 2003’te 278 iken 2011 yılında 467’ye yükseltilmiştir.
Ülkemizin 25 akarsu havzasının da Havza Koruma Eylem Planlarını hazırladık.
Özellikle 2003 yılından önce yüksek oranda kömür kullanımı ile ülkemizde hava kirliliği hat safhaya ulaşmıştı. İlk olarak bütün şehirlerimize ve pek çok ilçeye doğalgaz ileterek hava kirliliğinin önüne geçtik. Her 4 kişiden 3’ü daha çevreci olan doğalgazı kullanmaktadır. 81 ilimizin hava kalitesi online olarak izlenmektedir.
Deniz ve kıyılarımız düzenli olarak izlenmektedir. 2003 yılında sadece 26 noktadan izlenme yapılırken 2011 yılında 231 noktadan deniz ve kıyılarımız izlenmeye başlanmıştır. Mavi bayraklı plaj ve marina sayısı 2003 yılında 271 iken, 2011 yılında 328’e yükseltilmiştir.
Balık çiftlikleri kıyı ve koylardan daha açık alanlara taşınmıştır. Gürültü kirliliği ile mücadelede muazzam bir çalışma yürütülmüştür. 2009 yılında hazırladığımız Çevresel Gürültü Eylem Planı ile bu alanda büyük mesafe kazanılmıştır.
Çevre ve Orman Bakanlığım döneminde hayata geçirdiğimiz önemli hizmetlerden biri de çevre izin ve lisanslarının elektronik ortamda tek elden verilmesidir.
1 Nisan 2010 tarihinde hayata geçen bu önemli proje ile çevre izin ve lisansları elektronik ortamda tek elden verilmeye başlanmıştır.
Hükümet olarak çevreye ve tabiata verdiğimiz değer herkesin malumudur. Bu alanda çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir. Gelecek nesillere daha güzel ve temiz bir çevre bırakmak boynumuzun borcudur.
Dünya Çevre Günü’nün çevre problemleri konusundaki toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağlamasını temenni ediyor, gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için bütün vatandaşlarımızı duyarlı olmaya çağırıyor, en kalbi duygularımla herkesin Dünya Çevre Gününü kutluyorum