Afyonkarahisar Hangi İlden Ayrıldı? İşte Şehrin Özerklik Hikâyesi – Afyon Haber
Afyonkarahisar, Anadolu’nun elinde, volkanik dağlar arasında yükselen bir şehir. Tarihi Hititlere, Friglere ve Osmanlılara uzanan bu kentte, idari geçmişinde önemli değişimler yaşandı. Peki, Afyonkarahisar hangi ilden ayrılarak olayların illerine kavuştu? Cevap, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan bir süreç saklı: Afyonkarahisar, 1917 yılına kadar Hüdavendigar (Bursa) vilayetine bağlı bir sancak olarak yönetildi ve 1917’de bağımsız mutasarrıflık uygulamaları kazandı.
Osmanlı Döneminde Afyonkarahisar’ın İdari Yapısı
Osmanlı İmparatorluğu’nda Afyonkarahisar, Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlı bir sancak olarak önemli bir merkezdi. 15. yüzyıldan itibaren Hüdavendigar vilayetinin bir parçası olan şehir, Bursa’ya bağlı olarak yönetildi. Karahisar-ı Sahib adıyla anılan Afyonkarahisar, bu dönemde kadılık, muhassıllık ve mutasarrıflık gibi idari birimlerle örgütlendi. Şehir, hem oluşturduğu konumu hem de ekonomik gücüyle bölgede dikkat çekiyordu.
17. yüzyıldan kalma Celali isyanları ve 19. yüzyılda Mısır Valisi İbrahim Paşa’nın kısa süreli işgali, Afyonkarahisar’ın idari olarak mevcut olduğu. Ancak şehir, Osmanlı yönetimi genellikle Bursa’ya bağlı kaldı. Bu bağlılık, 1917 yılına kadar sürdü.
Bağımsız Mutasarrıflık ve İl Durumu
Afyonkarahisar’ın illerine giden yolu, Osmanlı’nın son genişlemesi hızlandı. 1917’de Birinci Dünya Savaşı’nın zorlu koşullarında, şehir Hüdavendigar vilayetinden ayrılarak bağımsız mutasarrıflık gösterileri kazandı. Bu, Afyonkarahisar’ın idari olarak kendi kendine yeten bir birim haline geldiği ilk adımdı. Mutasarrıflık, Osmanlı’da vilayetten daha küçük ama sancaktan daha özerk bir yönetim birimiydi.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, 1923’te Afyonkarahisar resmi il gösterime kavuştu. Bu süreç şehir, Bursa’dan tamamen ayrılarak kendi geçerliliği ve idari yapısıyla yönetilmeye başladı. Bugün Afyonkarahisar, Türkiye’nin 81. ilinden biri olarak hem tarihi hem de modern kimliğiyle öne çıkıyor.
Afyonkarahisar’ın İdari Özerkliğinin Önemi
Afyonkarahisar’ın illeri kazanılır, yalnızca idari bir değişiklik yapılmaz. Şehir, Kurtuluş Savaşı’nda oynanan kilit rolle de bu statüyü hak ediyordu. Büyük Taarruz’un başlangıç noktası olan Afyonkarahisar, 1922’de Türk ordusunun zaferiyle özgürlüğüne kavuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Afyonkarahisar, Son Büyük Zaferin kapısı oldu” sözü, geleceğin oluşturulması özetleniyor. Bu zafer, Afyonkarahisar’ın Cumhuriyet döneminde il olarak başarılı oldu.
Afyonkarahisar’ın Kültürel ve Tarihi Mirası
Afyonkarahisar’ın varlığı, zengin dönemlerinde de ışık saçıyor. Şehir, Hititlerden Friglere, Romalılardan Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Volkanik bir tepe üzerindeki kale, şehrin savunma merkezi oldu ve Hititler tarafından “Hapanuva”, Osmanlılar tarafından “Karahisar” adıyla anıldı. Haşhaş tarlaları ise şehre Afyon mi verdi. Bu miras, Afyonkarahisar’ı yalnızca idari değil, kültürel bir merkez haline getirdi.
Bugünkü Afyonkarahisar
Afyonkarahisar, bugünkü termal suları, Frig Vadisi ve mermerleriyle ünlü bir il. Tarihi dokusu, modern yaşamla iç geçmiş durumda. Şehir, Kurtuluş Savaşı’nın izlerini barındıran Zafer Müzesi ve Kocatepe gibi noktalarla ziyaretçilerin büyüleniyor. İdari özerkliğini kazanarak il olan Afyonkarahisar, Anadolu’nun en kararlı kentlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.