Afyonkarahisar: Kadim Toprakların Bin Yıllık Destansı Tarihi – Afyon Haber
Hititlerden Perslere, Makedonlardan Krallıklara: Antik Çağda Afyonkarahisar
Afyonkarahisar’ın ilk sahipleri Hitit İmparatorluğu oldu. Ardından sırasıyla Frigler ve Lidyalılar bölgeye hükmetti. Milattan önce 6. yüzyılda ise tüm Anadolu ile birlikte Pers egemenliğine girdi. Büyük İskender’in Makedonya İmparatorluğu’na katılan topraklar, İskender’in ölümünden sonra generalleri arasında paylaşıldı. Bu dönemde Afyonkarahisar topraklarında Selevkos ve Bergama Krallıkları da hüküm sürdü. Roma İmparatoru I. Konstantin döneminde Roma’ya bağlanan yöre, halkının Hristiyanlaştırılması çabalarına sahne oldu. Roma’nın ikiye ayrılmasıyla birlikte bölge, Bizans İmparatorluğu’nun kontrolüne geçti. Milattan sonra 5. yüzyılda Bizans İmparatoru Zenon, Afyonkarahisar yöresinde Sasanilerle mücadele etti. 7. yüzyılda ise Müslüman Araplar, Bizans’ın başkenti İstanbul’u almak için yola çıkarak 739 yılında Afyonkarahisar kapılarına kadar ulaştı. İslam inancına göre, Battal Gazi de Bizans ile yapılan bu savaşlar sırasında şehit düştü.
Anadolu’nun Kapıları Türklere Açılıyor: Selçuklu ve Beylikler Dönemi
1071 Malazgirt Zaferi’nin ardından Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı. Kutalmışoğlu Süleyman Şah komutasındaki Türkler, Batı Anadolu ile birlikte Afyonkarahisar yöresini de fethetti. Ancak I. Haçlı Seferi ile bölge kısa bir süreliğine yeniden Bizans kontrolüne geçti. Afyonkarahisar’ın Türklerin kontrolüne kesin olarak geçmesi Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat dönemine denk geldi. Keykubat, Afyonkarahisar’a özel bir değer verdi; kenti onarttı ve kalesini yeniden düzenletti. 13. yüzyılın sonlarına doğru Afyonkarahisar, güçlü Türk beyliklerinden Germiyanoğulları’nın egemenliğine girdi.
Osmanlı’ya Katılış ve Zorlu Yıllar: Kurtuluş Savaşı’nın Destansı Şehri
Yıldırım Beyazıt, 1390 yılında Afyonkarahisar’ı Osmanlı topraklarına kattı. Ancak 1402’deki Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilmesiyle şehir yeniden Germiyanoğulları’na verildi. Osmanlıların kısa sürede toparlanıp güçlenmesiyle, Germiyanoğulları barışçıl yollar aradı. Germiyanoğlu’ndan bir sultan, Osmanlı sarayına gelin oldu ve Germiyanoğlu II. Yakup’un ölümünden sonra, beyliğin tüm topraklarıyla birlikte Afyonkarahisar da Osmanlılara katıldı. O yıllarda Karahisar-ı Sahip adıyla anılan Afyonkarahisar ve yöresi, İmparatorluğun önemli sancaklarından biri haline geldi.
17. yüzyılda Celali İsyanları, 1833 yılında ise Kavalalı Mehmet Ali Paşa istilasıyla zor günler geçiren Afyonkarahisar, en karanlık dönemini I. Dünya Savaşı sonrası ve Kurtuluş Savaşı sırasında yaşadı. I. Dünya Savaşı’nın ardından diğer Batı Anadolu kentleri gibi Afyonkarahisar da Yunan işgaline uğradı. 28 Mart 1921’de şehre giren Yunan birlikleri 10 gün sonra geri çekilse de, 13 Temmuz 1921’de yeniden işgale başlayarak 1 yıl 1 ay 25 gün boyunca şehirde kaldı.
Afyonkarahisar, Büyük Taarruz’un ikinci günü, 27 Ağustos 1922’de düşman işgalinden kurtuldu. İşgal sırasında harabeye dönen kent, bozguna uğramış düşman orduları tarafından yakılıp yıkıldı. Kurtuluş Savaşımızın en büyük savaşları Afyonkarahisar ve Kütahya illeri sınırlarında yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat yönettiği, Türk ordusuna zaferi müjdeleyen ve Kocatepe Savaşı olarak bilinen ünlü muharebe de Afyonkarahisar ili sınırları içinde gerçekleşti. Türk’ün 1. ve 2. ordusu arasında sıkıştırılan düşman birlikleri burada yok edildi. Bu nedenle Afyonkarahisar, Kurtuluş Savaşımızın simgesi olmuş kentlerimizden biridir.